Sağlık Bakanı Recep Akdağ, önceki gün Meclis’te soruları yanıtlarken, sezaryen doğuma karşı aldıkları önlemleri anlattı. Sezaryen doğumlu çocuk meselesinin Türkiye’nin önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Akdağ, ortalamanın yüzde 40’a yakın olduğunu, bazı bölgelerde bunun da aşıldığını vurguladı.
Alınacak önlemler Sezaryenle doğumun bir ameliyat olduğunu anlatan Akdağ, “Ancak ihtiyaç durumunda başvurulmalıdır yani böyle, keyfekeder ‘hadi, çocuk sezaryenle doğsun’ demek yanlış bir şeydir” dedi. Akdağ, şu bilgileri verdi:
“Doğum Eylemi Yönetim Rehberi yaptık, ilgili dernekler ve uzmanlarla beraber bununla eğitim çalışmaları yapıyoruz, kadın doğum uzmanlarımız başta olmak üzere. Kişisel sebeplerle sezaryeni tercih etmek isteyen anne adaylarını normal doğum yapmaya yönlendirmek amacıyla bir bilgilendirme hair transplant turkey kampanyasına başlıyoruz, bunun için ihaleleri yaptık. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde bütün Türkiye’de yaygın biçimde bu farkındalığı artırmaya çalışacağız. Sezaryen oranı, özellikle ‘elektif sezaryen’ dediğimiz, yani ihtiyaca bağlı olmayan sezaryen oranı çok yüksek olan hekimleri eğitime alıyoruz. Bugüne kadar 80 hekim arkadaşımızı eğitime aldık. Bunun da ciddi caydırıcı bir etkisi var.”
Sezaryen için bilgilendirilmiş yeni bir rıza formu hazırladıklarını belirten Akdağ, “Bu rıza formu aileye ve sezaryenin yapılacağı kadına açıkça sezaryenin ihtiyaç olmadığında yapılmaması gereken bir yöntem olduğunu söylüyor, imzasının alınmasını şart koşuyor” dedi.
Akdağ, sezaryen oranının düşürülmesi amacıyla yeni yapılan bütün hastanelerde mahremiyeti kolaylaştırmak ve bu açıdan da ameliyathanelere girişleri önlemek için, doğum salonu ve sancı odalarını tek kişilik olarak planladıklarını söyledi. Bir anne dostu hastane programı başlattıklarını da belirten Akdağ, “İzleme ziyaretleri yapıyoruz sezaryenin en yüksek olduğu iller ve hastaneler için. Hekimler arasında, kadın doğum hekimleri arasında bir araştırma başlattık sezaryenle alakalı olarak.
Ek ‘normal doğum’ ücreti
Bunun analizlerini şu anda yürütüyoruz. Normal doğum ve sezaryen doğumla ilgili olarak hekimlere ödenen ek ödeme puanlarında, performans puanlarında normal doğumun lehine puanlamalar yaptık ve bunu kasım ayından itibaren yürürlüğe sokacağız” diye konuştu.
YÖK ile de bu konuyu görüştüklerini, YÖK’ün sezaryen oranı çok yüksek olan üniversitelerde inceleme başlattığını açıklayan Akdağ, doğum yaptırılan bütün hastanelerde, doğumların hekim bazında, sezaryen açısından dosya bazında ‘gerçek ihtiyaçla mı yapılmıştır, ne için yapılmıştır’ diyerek incelendiğini belirtti.
İki doktor iki karşıt görüş Sezaryenle doğum konusunda doktorların görüşleri de farklı.
Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Melih Gündüz: Sağlık Bakanlığının bu yaptırımını, çok olumlu ve haklı buluyorum. Özel hastanelerde sezaryen oranı yüzde 40 civarındadır. Bir devlet hastanesinde ise bu oran yüzde 8-9’dur. Burada bir yanlışlık var.
Birinin adı ‘normal doğum’, diğerinin adı normal sezaryen değil, adı üstünde. Sonuçta elinize bıçak alıyorsunuz. Elinizdeki bıçakla karnı deliyorsunuz. Sezaryen ancak 100 doğumdan dördüne beşini kapsayacak şekilde olur.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sezai Şahmay: “Ben anatomik, kadın sağlığı açısından sezaryendan yanayım. Normal doğum, bir kadının 50 yaşından sonra idrar yollarında sorun yaşamasına, idrar kaçırmasına neden oluyor.
Normal doğum bilimsel olarak göstermektedir ki, bu doğum şekli kadının genital böllgesinin yapısını, idrar yollarını bozuyor. Kadının cinsel rahatsızlıklar yaşamasına yol açar. Ayrıca kamuoyunda sanılanın aksine doktorlar sezaryena göre normal doğumdan daha çok para alırlar.
Kategori : GÜNCEL